2 Haziran 2012 Cumartesi

SBS'ye girecekler dikkat

Sınav sürecinde;
* Soruyu tam olarak okuyup, sizden ne istediğini anlamadan çözmeye başlamayın.
* Blok kodlama yapmak yerine bire bir kodlama yapın.
* Sorularla ilgili, kolay ya da zor gibi yorumlar yapmayın.
* Aynı test içindeki tüm soruların puan değeri eşittir, bir soruya takılarak vakit kaybetmeyin.
* Yapamadığınız sorunun yanına, daha sonra dönmek üzere bir işaret koyun ve diğer soruya geçin.
* Tüm şıkları okumadan cevaba karar vermeyin.
Sonuca değil, sürece odaklanmalısınız. Sınav esnasında sonucu düşünmek hem dikkatinizi bölecek hem de kaygı düzeyinizi artıracaktır. Sadece sınav sürecine ve o an çözdüğünüz soruya odaklanmaksa, sizi hayal ettiğiniz sonuca yakınlaştıracaktır. Elimizde kalan süre, her şeyi yetiştirebilmek için yeterli değilse, nasıl olsa yetişmeyecek umutsuzluğu ile bırakıveririz kendimizi. Oysa hazırlandığımız bir sıralama sınavı ise, bir soru bile sonucu değiştirir. Eksik konularınızı tespit etmeli ve kalan süre içinde her birini günlere yayarak kendinize bir program hazırlamalısınız, Türkçe ve matematik gibi puan değeri daha yüksek olan derslerdeki konu eksiklerinize öncelik vermeli ve programınızda konu çalışmanın yanı sıra tekrar içinde mutlaka zaman ayırmalısınız.
DUYGUSAL AÇIDAN GÜÇLENMEK
"Her anne baba, çocuğu için en güzel şeyleri ister. Ama bazen bunu ifade ederken yanlış yöntemler kullanabilir. Güvenimizi ifade etmeye çalışırken, beklentimizin çok yüksek olduğu duygusunu yaratabiliriz. Kazanamasa da önemli olmadığını, ifade etmek isterken de, 'Benden ümidi kestiler, kazanamayacağımı düşünüyorlar' hissi yaratabiliriz. Sınava yakın günlerde çocuklarımızın kaygı düzeyi ister istemez yükseleceğinden, algıları da bu durumdan etkilenecektir. Bu zaman diliminde mümkün olduğunca sınavdan konuşmamak en doğrusu olacaktır. Onlara verebileceğiniz en büyük destek, sınava olduğundan daha fazla anlam yüklememek, olumsuz ifadelerden kaçınmak, sakin tavırlarla onları rahatlatmaya çalışmak olacaktır. Sınava günler kala, eleştiri içerikli cümlelerden mümkün olduğunca kaçınmamız gerekmektedir. Bu ifadelerimiz, olumlu yönde hiçbir sonuca ulaşmayacağı gibi, çocuğunuzun kendine güvenini ve başaracağına olan inancını da zedeleyeceğinden, yapabileceğinin de altında bir sonuç almasına sebep olabilir. Sınava hazırlanırken çocuğunuzun yeterli çabayı göstermediğini düşünüyorsanız, bu süreç içerisinde gerekli değişikliği sağlayamadıysanız, durumla ilgili eleştirilerinizi artık sınav sonrasına ertelemeniz gerekir. Kaygı, kişinin bir uyaranla karşı karşıya kaldığında yaşadığı, bedensel, duygusal ve zihinsel değişimlerle kendini gösteren bir uyarılmışlık durumudur. Kontrol altında olduğu sürece sanıldığının aksine olumsuz değil, olumlu etkiler yaratır. Harekete geçme gücü veren, dikkati arttıran, yaşanan süreci ciddiye almayı sağlayan kontrol altındaki 'kaygı', başarıyı artırır."
TEK İLETİŞİMİNİZİN SINAV OLMAMASINA ÖZEN GÖSTERİN
Özel Üsküdar SEV İlköğretim Okulu Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü Koordinatörü Psikolog Feyza Özargil: "Biz anne babaların çocuklarının yetenek ve ilgilerini, başarı düzeylerini, kapasitelerini bilmeleri çok önemli. Ona kapasitesi ölçüsünde hedefler koyduğumuzda hem kaygısı azalacak hem de ilerde daha sağlıklı ve mutlu bir birey olacaktır. Kazanması için alternatif olarak bir yerine birkaç okul seçmek, sınav sonrasında hayal kırıklığı yaşamasını engelleyecektir. Yapamadıklarını değil, yapabildiklerini görmeye ve onun da kendisinin olumlu yönlerini görmesine fırsat verin. Başarıya yönelik çabası desteklendiğinde başarısı daha çok artacaktır. Sınav, hedeflere ulaşmak için bir araçtır, amaç haline gelmesi kaygıyı artırır. Aynı zamanda tek iletişiminizin sınav olmamasına özen gösterin, böylece onun kaygısının artmasını engelleyebilirsiniz."
ÖĞRENCİLER NELERE DİKKAT ETMELİ?
"Sınavdan önceki hafta, konuların tekrarını yapın ya da deneme testleri yapmaya çalışın. Yeni konu öğrenmeye çalışmayın."
"Sınavdan önceki günlerde çok ağır ve yorucu spor yapmayın."
"Beslenmenizi alışık olduğunuz tarzda sürdürün."
"Sınav günü zinde olabilmeniz için uykunuza dikkat edin. Yatma ve kalkma saatlerinizin değişmemesine özen gösterin."
"Olumsuz düşüncelerden uzak durun. Sınavın olumlu geçeceğini hayal edin."
"SBS giriş belgenizi okulunuzdan almayı unutmayın."
"Sınava gireceğiniz okulu mutlaka önceden gidip görün."
HÂLÂ ÖĞRENİLECEK ÇOK ŞEY VAR!
Melis Severcan (14)
"SBS, şu an için bana 'geleceği' ifade ediyor. Çok yorucu bir dönem geçirdik, ama gerçekten iyi hazırlandığımı düşünüyorum. 6. ve 7. sınıfta daha çok derslerimle ilgilendim, 8. sınıfta biraz daha sınav temposuna ayak uydurmak adına SBS'ye yönelik çalıştım. Okulun rehberlik bölümü bize bu konuda çok destek veriyor. Sınav kaygısıyla baş etmek konusunda da bizi bilinçlendiriyor. Zaten içinden çıkamadığımız bir durum olduğunda öğretmenlerimiz bunu çok çabuk fark ediyor ve rehberlik işbirliğinde bize destek oluyorlar. Bu süreci ailem ve arkadaşlarımla birlikte yaşıyoruz. Onların varlığı ve desteği bu zorlu yarışta işimi kolaylaştıracak... Tabii ki en iyi okulları kazanmak istiyorum ama emin olamıyorum. Çünkü hâlâ öğrenilecek çok şey var gibi... Bu kadar emekten sonra, umarım sınavım istediğim gibi geçer."
SINAV, HAYATIN BİR GERÇEĞİ
Deniz Sönmez (14) - 2011 SBS İstanbul Üçüncüsü
"SBS'ye girecek çoğu öğrencinin zihninde yankılanan düşünceler 'Hayatım bu iki saatlik sınava bağlı', 'Eğer istediğim gibi geçmezse hayatım mahvolur', 'Tüm sene bunun için her şeyden fedakarlık yaptım'... Sınava hazırlanırken önemli olan, kafanızdaki olumsuz düşüncelerden kurtulmak. Sınavı, hayatın bir gerçeği olarak kabullenmeli, sınava girerken yalnız olmadığınızı, arkanızda ailenizin, öğretmenlerinizin ve arkadaşlarınızın olduğunu bilmelisiniz. Sınav öncesi çalışma önemlidir, ancak yıl boyu kendinizi robotlaştırarak her şeyden mahrum etmeniz gerekmiyor. Sınava girmeden önce benim gibi çok heyecanlananlardansanız, kendinize; bu sınavın aslında size değer yüklemediğini, sizin sınavdan sonra da aynı siz olacağınızı, önemli olanın da bu olduğunu, ailenizin ve arkadaşlarınızın her koşulda yanınızda olacağını hatırlatın."
Sabah

30 Mayıs 2012 Çarşamba

İlkokul Ve Ortaokullar

4+4+4 Kademeli eğitimi getiren Kanunun 3. maddesinde; "İlköğretim kurumlarının ilkokul ve ortaokul olarak bağımsız okullar halinde kurulması esastır. Ancak imkân ve şartlara göre ortaokullar, ilkokullarla veya liselerle birlikte de kurulabilir." hükmü yer almaktadır. Bu bağlamda 2012-2013 eğitim ve öğretim yılında özellikle ilkokul birinci sınıfa kaydolacak öğrenci sayıları da dikkate alınarak okullarla ilgili gerekli planlamaların acilen yapılması ve uygulamada herhangi bir aksaklığa meydan verilmemesi için aşağıdaki tedbirlerin alınması gerekmektedir;
A)Okulların fiziki ortamları, öğrencilerin gelişim özellikleri dikkate alınarak düzenlenecektir.

1- Aynı bina içerisinde ilkokul ile ortaokulun veya ortaokul ile lisenin birlikte bulunması durumunda, okul giriş çıkış kapıları ile bahçe gibi ortak kullanım alanlarının öğrencilerin yaş seviyeleri dikkate alınarak imkanlar dahilinde düzenlenmesi sağlanacaktır.

2-İmam-hatip ortaokullarının bağımsız ortaokul olarak kurulmasına öncelik verilecek, bunun mümkün olmadığı durumlarda imam-hatip liseleri ile birlikte kurulabileceklerdir. Ancak bu durumda imam hatip ortaokulu öğrencileri ile imam hatip lisesi öğrencilerinin okul giriş çıkış kapıları ile bahçe gibi ortak kullanım alanlarının öğrencilerin yaş seviyeleri dikkate alınarak imkanlar dahilinde düzenlenmesi sağlanacaktır.

3- Şartların uygun olmaması durumunda aynı binada bulunan ilkokul ve ortaokul için ikili öğretim uygulaması yapılabilecektir. İkili öğretim yapan okullarda ortaokullar sabahçı, ilkokullar ise öğlenci olarak eğitim öğretim faaliyetlerini yürüteceklerdir.

B) Çeşitli sebeplerle kapalı bulunan okulların ihtiyaç halinde yeniden kullanıma açılması için gerekli tedbirler alınacaktır.

Ortaokulların ilkokul veya liselerle birlikte aynı binada kurulması halinde okulun bir müdürü bulunacaktır. Bunun için binada daha önce görev yapan okul müdürü yeni uygulamaya göre iş ve işlemleri yürütecektir. Örneğin ilkokul ve ortaokulun aynı binada bulunması durumunda mevcut okul müdürü ilkokul ve ortaokulun yönetiminden sorumlu olacaktır. Ortaokulun lise ile birlikte kurulması durumunda ise lise müdürü ortaokulun iş ve işlemlerini de yürütecektir.

İlgi Kanunla ilkokul 4 yıllık eğitim öğretim veren kurum olarak tanımlandığından, birleştirilmiş sınıf uygulamaları 1, 2, 3 ve 4. sınıfları kapsayacak şekilde uygulanacaktır.

14 Nisan 2012 Cumartesi

Ortaokullar


4+4+4 Kademeli Eğitim sistemine geçilmesiyle İlköğretim Okulları İlkokul ve Ortaokul olarak ayrılacaktır.Milli Eğitim Bakanlığı okulların iki kademeli olarak eğitim vermesi için süreci başlatmıştır.İlkokulların adres ve telefon bilgileri için aşağıdaki linki tıklayınız.İlk okulların adres ve telefon bilgileri için ise tıklayınız.
İlkokulların Adres ve telefon bilgileri.

31 Mart 2012 Cumartesi

Türkiye'deki Tüm Ortaokulların İletişim ve Adres Bilgileri

Türkiye'deki Tüm Ortaokulların İletişim ve Adres Bilgileri yakında sitemizde.Bizi takip etmeye devam edin.

30 Mart 2012 Cuma

Değerli Öğrenciler;Etkinliklerinizi ve yazılarınızı bize gönderin yayınlayalım.

Değerli Öğrenciler;Etkinliklerinizi ve yazılarınızı bize gönderin yayınlayalım.İletişim adresimiz:mavitohum@gmail.com

4+4+4 Kanunu Tam Metin

44+4 Kanunu Tam Metni Resmi Gazetede yayınlanınca zitemizden indirebilirsiniz.Yakında Sitemizi takip edin.

4+4+4 Kanunu

Kamuoyunda ''4+4+4'' olarak bilinen ve zorunlu eğitimi kademeli olarak 12 yıla çıkaran kanun teklifi, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek, yasalaştı. İlköğretim; 4 yıllık zorunlu ilkokul ile 4 yıllık zorunlu ortaokuldan oluşacak. 8 yıllık okullarda, kesintisiz eğitim yapılan ilköğretim kurumları, artık ilkokul ve ortaokul olarak bağımsız okullar şeklinde kurulacak. Ancak ortaokullar, imkan ve şartlara göre ilkokul veya liselerle birlikte de kurulabilecek. İlköğretimin, özel idare bütçelerinden yıllık gelirin en az yüzde 20'si oranında elde edilecek gelirleri; ortaöğretim kurumlarının arsa temini, binalarının yapım, bakım ve onarımı ile diğer ihtiyaçlarının karşılanması için de kullanılacak. İlköğretim ve Eğitim Kanunu'nda yapılan bu değişiklikler, Milli Eğitim Kanunu'nda da yapılıyor. İlköğretim kurumları tanımlanırken, ''imam-hatip ortaokulları'' da bu tanımda yer aldı. Buna göre, ilköğretim kurumları; 4 yıllık zorunlu ilkokullar, 4 yıllık zorunlu ve farklı programlar arasında tercihe imkan veren ortaokullar ile imam-hatip ortaokullarından oluşacak. Ortaokullar ile imam-hatip ortaokullarında; lise eğitimini destekleyecek şekilde öğrencilerin yetenek, gelişim ve tercihlerine göre seçimlik dersler oluşturulacak. Ortaokul ve liselerde, Kur'an-ı Kerim ve ''Hz. Peygamberimizin hayatı'', isteğe bağlı, seçmeli ders olarak okutulacak. Bu okullarda okutulacak diğer seçmeli dersler ile imam-hatip ortaokulları ve diğer ortaokullar için oluşturulacak program seçenekleri, Bakanlıkça belirlenecek. Ortaöğretim ise ilköğretime dayalı, 4 yıllık zorunlu, örgün veya yaygın öğrenim veren genel, mesleki ve teknik öğretim kurumlarını kapsayacak. Bu okulları bitirenlere, ortaöğretim diploması verilecek. Zorunlu ortaöğretim, 2012-2013 eğitim-öğretim yılından itibaren uygulanacak. Bakanlar Kurulu, uygulamayı bir eğitim-öğretim yılı erteleyebilecek. MECLİSHABER