Sınav sürecinde;
* Soruyu tam olarak okuyup, sizden ne istediğini anlamadan çözmeye başlamayın.
* Blok kodlama yapmak yerine bire bir kodlama yapın.
* Sorularla ilgili, kolay ya da zor gibi yorumlar yapmayın.
* Aynı test içindeki tüm soruların puan değeri eşittir, bir soruya takılarak vakit kaybetmeyin.
* Yapamadığınız sorunun yanına, daha sonra dönmek üzere bir işaret koyun ve diğer soruya geçin.
* Tüm şıkları okumadan cevaba karar vermeyin.
Sonuca değil, sürece odaklanmalısınız. Sınav esnasında sonucu düşünmek hem dikkatinizi bölecek hem de kaygı düzeyinizi artıracaktır. Sadece sınav sürecine ve o an çözdüğünüz soruya odaklanmaksa, sizi hayal ettiğiniz sonuca yakınlaştıracaktır. Elimizde kalan süre, her şeyi yetiştirebilmek için yeterli değilse, nasıl olsa yetişmeyecek umutsuzluğu ile bırakıveririz kendimizi. Oysa hazırlandığımız bir sıralama sınavı ise, bir soru bile sonucu değiştirir. Eksik konularınızı tespit etmeli ve kalan süre içinde her birini günlere yayarak kendinize bir program hazırlamalısınız, Türkçe ve matematik gibi puan değeri daha yüksek olan derslerdeki konu eksiklerinize öncelik vermeli ve programınızda konu çalışmanın yanı sıra tekrar içinde mutlaka zaman ayırmalısınız.
DUYGUSAL AÇIDAN GÜÇLENMEK
"Her anne baba, çocuğu için en güzel şeyleri ister. Ama bazen bunu ifade ederken yanlış yöntemler kullanabilir. Güvenimizi ifade etmeye çalışırken, beklentimizin çok yüksek olduğu duygusunu yaratabiliriz. Kazanamasa da önemli olmadığını, ifade etmek isterken de, 'Benden ümidi kestiler, kazanamayacağımı düşünüyorlar' hissi yaratabiliriz. Sınava yakın günlerde çocuklarımızın kaygı düzeyi ister istemez yükseleceğinden, algıları da bu durumdan etkilenecektir. Bu zaman diliminde mümkün olduğunca sınavdan konuşmamak en doğrusu olacaktır. Onlara verebileceğiniz en büyük destek, sınava olduğundan daha fazla anlam yüklememek, olumsuz ifadelerden kaçınmak, sakin tavırlarla onları rahatlatmaya çalışmak olacaktır. Sınava günler kala, eleştiri içerikli cümlelerden mümkün olduğunca kaçınmamız gerekmektedir. Bu ifadelerimiz, olumlu yönde hiçbir sonuca ulaşmayacağı gibi, çocuğunuzun kendine güvenini ve başaracağına olan inancını da zedeleyeceğinden, yapabileceğinin de altında bir sonuç almasına sebep olabilir. Sınava hazırlanırken çocuğunuzun yeterli çabayı göstermediğini düşünüyorsanız, bu süreç içerisinde gerekli değişikliği sağlayamadıysanız, durumla ilgili eleştirilerinizi artık sınav sonrasına ertelemeniz gerekir. Kaygı, kişinin bir uyaranla karşı karşıya kaldığında yaşadığı, bedensel, duygusal ve zihinsel değişimlerle kendini gösteren bir uyarılmışlık durumudur. Kontrol altında olduğu sürece sanıldığının aksine olumsuz değil, olumlu etkiler yaratır. Harekete geçme gücü veren, dikkati arttıran, yaşanan süreci ciddiye almayı sağlayan kontrol altındaki 'kaygı', başarıyı artırır."
TEK İLETİŞİMİNİZİN SINAV OLMAMASINA ÖZEN GÖSTERİN
Özel Üsküdar SEV İlköğretim Okulu Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü Koordinatörü Psikolog Feyza Özargil: "Biz anne babaların çocuklarının yetenek ve ilgilerini, başarı düzeylerini, kapasitelerini bilmeleri çok önemli. Ona kapasitesi ölçüsünde hedefler koyduğumuzda hem kaygısı azalacak hem de ilerde daha sağlıklı ve mutlu bir birey olacaktır. Kazanması için alternatif olarak bir yerine birkaç okul seçmek, sınav sonrasında hayal kırıklığı yaşamasını engelleyecektir. Yapamadıklarını değil, yapabildiklerini görmeye ve onun da kendisinin olumlu yönlerini görmesine fırsat verin. Başarıya yönelik çabası desteklendiğinde başarısı daha çok artacaktır. Sınav, hedeflere ulaşmak için bir araçtır, amaç haline gelmesi kaygıyı artırır. Aynı zamanda tek iletişiminizin sınav olmamasına özen gösterin, böylece onun kaygısının artmasını engelleyebilirsiniz."
ÖĞRENCİLER NELERE DİKKAT ETMELİ?
"Sınavdan önceki hafta, konuların tekrarını yapın ya da deneme testleri yapmaya çalışın. Yeni konu öğrenmeye çalışmayın."
"Sınavdan önceki günlerde çok ağır ve yorucu spor yapmayın."
"Beslenmenizi alışık olduğunuz tarzda sürdürün."
"Sınav günü zinde olabilmeniz için uykunuza dikkat edin. Yatma ve kalkma saatlerinizin değişmemesine özen gösterin."
"Olumsuz düşüncelerden uzak durun. Sınavın olumlu geçeceğini hayal edin."
"SBS giriş belgenizi okulunuzdan almayı unutmayın."
"Sınava gireceğiniz okulu mutlaka önceden gidip görün."
HÂLÂ ÖĞRENİLECEK ÇOK ŞEY VAR!
Melis Severcan (14)
"SBS, şu an için bana 'geleceği' ifade ediyor. Çok yorucu bir dönem geçirdik, ama gerçekten iyi hazırlandığımı düşünüyorum. 6. ve 7. sınıfta daha çok derslerimle ilgilendim, 8. sınıfta biraz daha sınav temposuna ayak uydurmak adına SBS'ye yönelik çalıştım. Okulun rehberlik bölümü bize bu konuda çok destek veriyor. Sınav kaygısıyla baş etmek konusunda da bizi bilinçlendiriyor. Zaten içinden çıkamadığımız bir durum olduğunda öğretmenlerimiz bunu çok çabuk fark ediyor ve rehberlik işbirliğinde bize destek oluyorlar. Bu süreci ailem ve arkadaşlarımla birlikte yaşıyoruz. Onların varlığı ve desteği bu zorlu yarışta işimi kolaylaştıracak... Tabii ki en iyi okulları kazanmak istiyorum ama emin olamıyorum. Çünkü hâlâ öğrenilecek çok şey var gibi... Bu kadar emekten sonra, umarım sınavım istediğim gibi geçer."
SINAV, HAYATIN BİR GERÇEĞİ
Deniz Sönmez (14) - 2011 SBS İstanbul Üçüncüsü
"SBS'ye girecek çoğu öğrencinin zihninde yankılanan düşünceler 'Hayatım bu iki saatlik sınava bağlı', 'Eğer istediğim gibi geçmezse hayatım mahvolur', 'Tüm sene bunun için her şeyden fedakarlık yaptım'... Sınava hazırlanırken önemli olan, kafanızdaki olumsuz düşüncelerden kurtulmak. Sınavı, hayatın bir gerçeği olarak kabullenmeli, sınava girerken yalnız olmadığınızı, arkanızda ailenizin, öğretmenlerinizin ve arkadaşlarınızın olduğunu bilmelisiniz. Sınav öncesi çalışma önemlidir, ancak yıl boyu kendinizi robotlaştırarak her şeyden mahrum etmeniz gerekmiyor. Sınava girmeden önce benim gibi çok heyecanlananlardansanız, kendinize; bu sınavın aslında size değer yüklemediğini, sizin sınavdan sonra da aynı siz olacağınızı, önemli olanın da bu olduğunu, ailenizin ve arkadaşlarınızın her koşulda yanınızda olacağını hatırlatın."
* Soruyu tam olarak okuyup, sizden ne istediğini anlamadan çözmeye başlamayın.
* Blok kodlama yapmak yerine bire bir kodlama yapın.
* Sorularla ilgili, kolay ya da zor gibi yorumlar yapmayın.
* Aynı test içindeki tüm soruların puan değeri eşittir, bir soruya takılarak vakit kaybetmeyin.
* Yapamadığınız sorunun yanına, daha sonra dönmek üzere bir işaret koyun ve diğer soruya geçin.
* Tüm şıkları okumadan cevaba karar vermeyin.
Sonuca değil, sürece odaklanmalısınız. Sınav esnasında sonucu düşünmek hem dikkatinizi bölecek hem de kaygı düzeyinizi artıracaktır. Sadece sınav sürecine ve o an çözdüğünüz soruya odaklanmaksa, sizi hayal ettiğiniz sonuca yakınlaştıracaktır. Elimizde kalan süre, her şeyi yetiştirebilmek için yeterli değilse, nasıl olsa yetişmeyecek umutsuzluğu ile bırakıveririz kendimizi. Oysa hazırlandığımız bir sıralama sınavı ise, bir soru bile sonucu değiştirir. Eksik konularınızı tespit etmeli ve kalan süre içinde her birini günlere yayarak kendinize bir program hazırlamalısınız, Türkçe ve matematik gibi puan değeri daha yüksek olan derslerdeki konu eksiklerinize öncelik vermeli ve programınızda konu çalışmanın yanı sıra tekrar içinde mutlaka zaman ayırmalısınız.
DUYGUSAL AÇIDAN GÜÇLENMEK
"Her anne baba, çocuğu için en güzel şeyleri ister. Ama bazen bunu ifade ederken yanlış yöntemler kullanabilir. Güvenimizi ifade etmeye çalışırken, beklentimizin çok yüksek olduğu duygusunu yaratabiliriz. Kazanamasa da önemli olmadığını, ifade etmek isterken de, 'Benden ümidi kestiler, kazanamayacağımı düşünüyorlar' hissi yaratabiliriz. Sınava yakın günlerde çocuklarımızın kaygı düzeyi ister istemez yükseleceğinden, algıları da bu durumdan etkilenecektir. Bu zaman diliminde mümkün olduğunca sınavdan konuşmamak en doğrusu olacaktır. Onlara verebileceğiniz en büyük destek, sınava olduğundan daha fazla anlam yüklememek, olumsuz ifadelerden kaçınmak, sakin tavırlarla onları rahatlatmaya çalışmak olacaktır. Sınava günler kala, eleştiri içerikli cümlelerden mümkün olduğunca kaçınmamız gerekmektedir. Bu ifadelerimiz, olumlu yönde hiçbir sonuca ulaşmayacağı gibi, çocuğunuzun kendine güvenini ve başaracağına olan inancını da zedeleyeceğinden, yapabileceğinin de altında bir sonuç almasına sebep olabilir. Sınava hazırlanırken çocuğunuzun yeterli çabayı göstermediğini düşünüyorsanız, bu süreç içerisinde gerekli değişikliği sağlayamadıysanız, durumla ilgili eleştirilerinizi artık sınav sonrasına ertelemeniz gerekir. Kaygı, kişinin bir uyaranla karşı karşıya kaldığında yaşadığı, bedensel, duygusal ve zihinsel değişimlerle kendini gösteren bir uyarılmışlık durumudur. Kontrol altında olduğu sürece sanıldığının aksine olumsuz değil, olumlu etkiler yaratır. Harekete geçme gücü veren, dikkati arttıran, yaşanan süreci ciddiye almayı sağlayan kontrol altındaki 'kaygı', başarıyı artırır."
TEK İLETİŞİMİNİZİN SINAV OLMAMASINA ÖZEN GÖSTERİN
Özel Üsküdar SEV İlköğretim Okulu Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü Koordinatörü Psikolog Feyza Özargil: "Biz anne babaların çocuklarının yetenek ve ilgilerini, başarı düzeylerini, kapasitelerini bilmeleri çok önemli. Ona kapasitesi ölçüsünde hedefler koyduğumuzda hem kaygısı azalacak hem de ilerde daha sağlıklı ve mutlu bir birey olacaktır. Kazanması için alternatif olarak bir yerine birkaç okul seçmek, sınav sonrasında hayal kırıklığı yaşamasını engelleyecektir. Yapamadıklarını değil, yapabildiklerini görmeye ve onun da kendisinin olumlu yönlerini görmesine fırsat verin. Başarıya yönelik çabası desteklendiğinde başarısı daha çok artacaktır. Sınav, hedeflere ulaşmak için bir araçtır, amaç haline gelmesi kaygıyı artırır. Aynı zamanda tek iletişiminizin sınav olmamasına özen gösterin, böylece onun kaygısının artmasını engelleyebilirsiniz."
ÖĞRENCİLER NELERE DİKKAT ETMELİ?
"Sınavdan önceki hafta, konuların tekrarını yapın ya da deneme testleri yapmaya çalışın. Yeni konu öğrenmeye çalışmayın."
"Sınavdan önceki günlerde çok ağır ve yorucu spor yapmayın."
"Beslenmenizi alışık olduğunuz tarzda sürdürün."
"Sınav günü zinde olabilmeniz için uykunuza dikkat edin. Yatma ve kalkma saatlerinizin değişmemesine özen gösterin."
"Olumsuz düşüncelerden uzak durun. Sınavın olumlu geçeceğini hayal edin."
"SBS giriş belgenizi okulunuzdan almayı unutmayın."
"Sınava gireceğiniz okulu mutlaka önceden gidip görün."
HÂLÂ ÖĞRENİLECEK ÇOK ŞEY VAR!
Melis Severcan (14)
"SBS, şu an için bana 'geleceği' ifade ediyor. Çok yorucu bir dönem geçirdik, ama gerçekten iyi hazırlandığımı düşünüyorum. 6. ve 7. sınıfta daha çok derslerimle ilgilendim, 8. sınıfta biraz daha sınav temposuna ayak uydurmak adına SBS'ye yönelik çalıştım. Okulun rehberlik bölümü bize bu konuda çok destek veriyor. Sınav kaygısıyla baş etmek konusunda da bizi bilinçlendiriyor. Zaten içinden çıkamadığımız bir durum olduğunda öğretmenlerimiz bunu çok çabuk fark ediyor ve rehberlik işbirliğinde bize destek oluyorlar. Bu süreci ailem ve arkadaşlarımla birlikte yaşıyoruz. Onların varlığı ve desteği bu zorlu yarışta işimi kolaylaştıracak... Tabii ki en iyi okulları kazanmak istiyorum ama emin olamıyorum. Çünkü hâlâ öğrenilecek çok şey var gibi... Bu kadar emekten sonra, umarım sınavım istediğim gibi geçer."
SINAV, HAYATIN BİR GERÇEĞİ
Deniz Sönmez (14) - 2011 SBS İstanbul Üçüncüsü
"SBS'ye girecek çoğu öğrencinin zihninde yankılanan düşünceler 'Hayatım bu iki saatlik sınava bağlı', 'Eğer istediğim gibi geçmezse hayatım mahvolur', 'Tüm sene bunun için her şeyden fedakarlık yaptım'... Sınava hazırlanırken önemli olan, kafanızdaki olumsuz düşüncelerden kurtulmak. Sınavı, hayatın bir gerçeği olarak kabullenmeli, sınava girerken yalnız olmadığınızı, arkanızda ailenizin, öğretmenlerinizin ve arkadaşlarınızın olduğunu bilmelisiniz. Sınav öncesi çalışma önemlidir, ancak yıl boyu kendinizi robotlaştırarak her şeyden mahrum etmeniz gerekmiyor. Sınava girmeden önce benim gibi çok heyecanlananlardansanız, kendinize; bu sınavın aslında size değer yüklemediğini, sizin sınavdan sonra da aynı siz olacağınızı, önemli olanın da bu olduğunu, ailenizin ve arkadaşlarınızın her koşulda yanınızda olacağını hatırlatın."